13 Ocak 2013 Pazar

Güneş Kıyameti Günlükleri


12.12.2012 saat 8.30

"NASA’nın yaptığı açıklamalara göre büyük güneş patlaması 15.50 civarında gerçekleşecek ve 10 - 15 dakika içerisinde dünyaya ulaşacak.

 Etkileri 2050 yılı yazına kadar sürecek karanlık bir süreç bizleri bekliyor." dedi Fatih Portakal Fox Sabah Haberlerinde. Bütün ziynet eşyalarımızı iki gün önce banka kasasından çektik karımla beraber aldığımız kararla. Çünkü güneş patlamasının ilk etkileyeceği şey tüm elektronik sistemler olacaktı açıklamalara göre... Bunun sonucunda da ilk yağmalanacak yerler tüm güvenliği elektronik ağlarla yapılan bankalar olacaktı.

13.12.2012

Dün belirtilen saatten hemen hemen beş dakika sonra yani saat 15:55te güneşte patlama gerçekleşti ve 16.05 gibi patlamanın ilk dalgası dünyaya ulaştı. Ofisteki dizgici Yalçın'ın bilgisayarı bir daha açılmamak üzere kapandı. Akşam eve gitmem çok zor oldu. Çünkü yarı otomatik olan elektronik kontrollere sahip araçların tamamı yolda kalmış, el yordamıyla yol kenarına çekilmeye çalışılıyordu. Allahtan, belediyenin eski kırmızı otobüsleri ile halk otobüsleri yürüyen aksamlarında elektronik parçaya sahip değildi ve hareket edebiliyorlardı. Eve vardığımda saat 22:45i gösteriyordu. Meltem, sevgili karım, korkudan uyuyamamış benim gelmemi beklemişti.

14.12.2012

Sabah 5 gibi evde bulunan mekanik alarmlı saatle uyandık. Telefon bugün açılmıştı. Ama dünden başlayan çekememezlik bugün de devam ediyordu. Kışın soğuğundan etkilenmemek adına parkamı, atkımı ve eldivenlerimi giydim. Bunu neden mi yaptım;  çünkü elektronik aksamlı otobüsler dünden beri çalışmıyor. İETT’nin eski kasa otobüslerini trafiğe çıkaracağını tahmin ediyorum. Daha da kötüsü köprüden yürüyerek geçeceğim, daha bir buçuk ay önce Avrasya Maratonu’nda yaptığımız gibi.

Biraz yürüme, biraz otobüsle 10.30 gibi vardım iş yerine. Kriz toplantısı yapılıyordu. Maaşlarınız ödedi ve dağıldık. İşim yoktu artık. Eve de yine aynı yolla 22.30 gibi vardım.

15.12.2012

Sabaha Aralık ayını soğuk bir öpüşüyle uyandık. Donmuştuk, çünkü elektrik hala gelmemişti ve dolayısıyla kombi de çalışmıyordu. Eşofmanlarımızın üzerine kazakları giyince biraz ısındık. Hemen kahvaltı etmeye çalıştı. Çayı ısıtmak için dün eşim piknik tüpü almıştı ve tam olarak kullanmayı bilmiyordu. Ben durumu kotardım ve çayı ısınmaya koyduk. Markete gittik ve kuru bakliyat ve makarna stokladık. Çünkü elektrik yoktu, ortalık soğuktu ve tüm elektronik eşyalar neredeyse çalışmıyordu.

16.12.2012

3 gün geçti, elektriksiz, elektroniksiz… Meğer ne kadar da bağlanmışız bu yaşama… Bilgisayar yok, televizyon yok, cep telefonu yok… En önemlisi elektrik yok…

Bu olay bizim gibi bir sürü kişiyi habersiz yakaladı. Aslında habersizlik değildi bu; klasik Türk vurdumduymazlığıydı. Bana bir şey olmaz demekti bu. Şu an tek düşündüğüm mal varlığımı bankadan kurtarmış olduğumdu. Çünkü bankaların hali haraptı.

Akşam kayınbabamlara gittik ve onlarda kaldık, evleri kömürlü kalorifer sisteminde olduğundan sıcaktı. Biz de ev için soba bakıyorduk, ama Kadıköy’ün nezih bölgesinde olmanın acı gerçeği bizi karşılıyordu; soba satan bir dükkân yoktu.


Hiç yorum yok: